YUMUK SULTAN

sarkık alt dudağın
minicik burnun
büsküvi kokulu ellerin
var senin...
kocaman ayakların
şirin bir gülüşün
inatçı karakterin
var senin...
ama herşeyden önemlisi
sevgi dolu bir kalbin
sevecen hallerin
seni çok seven anne ve baban
var senin...
hoşgeldin bebeğim,hoşgeldin...
tanrımdan hep seni istemiştim.

TILSIMLI HAYAT: kilo sorunu

Salı, Kasım 30, 2004

kilo sorunu


şiiişkoooooo patateeeeesss..... Posted by Hello


offff..oooffff....dertliyim dostlar dertliyim.
ne olacak benim bu fazla kilolarım?
genç kızlık zamanlarımda da öyle çok ince değildim.
kendimi bildim bileli balık etinde olmuşumdur.fakat gelin görün ki doğumdan sonra artık balık etinden çıkıp balina etli olduğumu zor da olsa kendime itiraf edip kabullendim.aslında görünen köy kılavuz istemezdi,aynalar ve başta kocacım olmak üzere çevremdekiler küçükçe bir domuzcuk haline geldiğimi ellerinden geldiğince beni kırmadan anlatmaya çalıştılar.
tamam şişkoyuz kabullendik ama nereye kadar...?
zayıflamamız şart oldu artık.rejim konusunda çok başarılı olduğumu söyleyemem.hani yemek yemesem olur ama tatlı yemeden duramıyorum.ayrıca fena halde çokokolik'im (çukulata bağımlısı).bir de hareketsiz olmam cabası.evde minik kızıma bakıyorum;eee haliyle de bir taraflarım oturmaktan dolayı büyüdükçe büyüyor...
boyum:168
kilom:70
beden:42
olmam gereken kilo:58
yani verilmesi gereken ve beni bunalıma sürükleyen 12 kilo mevzubahis.
düşündükçe darallar geliyor,karabasanlar basıyor sıkılıyorum.
ne olurdu sihirli bir hap olsa da içsek bir gece de 1 kilo versek...o zaman 12 günde iş biter fıstık gibi olurdum...
bir de yiyip yiyip hiç kilo almayan bayanlar var ki,böyle arkadaşlarım da var,onlardan hiç bahsetmeyeceğim sinirim daha da bozuluyor...onlar allahın şanslı kullarıymış deyip geçmekte fayda görüyorum.
önce kafaca hazır olmam lazım bu zayıflama işine ama başarısız olmaktan ve fil gibi kalmaktan korkuyorum.
sizce kışşşşşşştttttt diye kovarsam hepsi olmasa da bir kısmı gider mi fazla kilolarımın?
KEŞŞŞKEEEEE....AHHHH....KEŞŞŞKEEEEEEEE.... =)


2 comments:

At 30 Kasım 2004 11:22, Anonymous Adsız said...

evet benden de bir yazı olmalı mı bu sayfada bilmiyorum...

ama yazacağım içimden geçen herşeyi....

biz bir sıranın önü ile arkasında yaşamı 3 yıl paylaştık....

lise sıralarında...birde gülçinimiz...var oda artık bir anne...

eğlenceli...pembe....pozitif...desem anlatırmıyım....arkadaşımı bilmem...

güzel bir 3 yıldı.....

duvar kenarı kopya günleri.....

en acılı zamanlarımızdaki benim iğrenç türkülerim...

birde o ne olduğu anlaşılmayan sandviçlerime bile severek bakan arka sıranın sarışın güzeli...

çok şeymize katlandık birbirimizin....

karlı günlerde kitap fuarı dönüşlerimiz...soğuk ama...dostluk dolu...

taksim meydanında bekçilerfden kaçarak karda çiçeklerin üzerinde yuvarlanışımız...

otostop çekip ortaköyde çay içmeler...

nerden nereye....

şimdi pelin 30 yaşında harika bir anne...

tılsımlı bir hayat.....

sonra üniversite hayatlarımız...

yeni yaşanan...heyecanlar...aşklar dostluklar....

dersler...sınavlar....

derken...ctf nin kantininde bir parti....

eğlenceli deli dolu....ve ben gene arkadaşımla....oralarda...

yıllar çabuk mu geçti bilmem...biz her anı için çok emek ayırdık yaşama....

dolu dolu yaşadık...her ilişkimizi her imkanımızı....

tıpkı yemeğe kıyamadığımız bir dondurma gibi...

derken...pelin ingiltere yolcusu....ben bir öğretmen...

sonra iş güç...ama sevgi hep var...

aşklar evliliklere dönüştü....evlilikler tılsıma...

benim arkadaşım şimdi 30 yaşında bir anne...

ve ben onun her tılsımına dokunmasında...her bakışından...

tılsımına ayırdığı her zamandan gurur duyuyorum...

tombul olduğunu iddia etsede benim gözüme takılan bişi yok...balık etli bir anne o...

hep sevgiyle kal pelin....

hep tılsım'lı.



SELAM DÜNLERDEN BUGÜNLERE SELAM SENELERCE SENELRCE ÖTEYE....



YELİS KARAKAYA GÜMÜŞOĞLU

 
At 30 Kasım 2004 12:46, Anonymous Adsız said...

Sıradan bir gün, okula doğru bir otobüs yolculuğu... Önsıralarda sarışın bir kız, saçları iki yanında keçikulak hararetle ve kıpır kıpır yanındakine birşeyler anlatıyor... Güzel yüzündeki muzip ifade, pırıl pırıl parlayan yeşil gözler, o yüzü unutmak mümkün değil.. Derken bir gün o muzip sevimli surat ders aldığım anfide. Aynı bakışlar, aynı şirinlik... Ve olan oldu tabiki.. Biri esmer kara kaş kara göz, öbürü sarışın yeşil göz, ortak nokta muziplik, çenebazlık 2 kız yanyana geldi ve artık hiçbirşey 1994-1997 arası CTFTBB'de okuyanlar için esikisi gibi olamadı:)))

"Aşk" ikimize de uzaklarda bir gemiydi. Belki de limanlarımıza hiç uğramaz derdik... Derdik ama büyük konuştuk:)) Rüya gerçek oldu...Bu iki çeneyi sonsuza dek kapatacak "Cesur Yürekler" Beyaz Atlarında dört nala geldiler... Pelin Sarp'ına ben Zafer'ime kavuştum.. Pelin ve Sarp; "ben" iken "biz" oldular, "biz" iken meyve verdiler aşklarının tılsımı ile TILSIM'a kavuştular. Eh ne diyim darısı başımıza...

Bilenler bilir..Okul yıllığına yazmıştık, büyüyünce ne olucaz diye: Pelin...."Anne". Tabi ki anne çünkü annelik ona çoooooooookkkkkkkkk yakışıyorrrr.

Kilolar mı? Boşver kilonun olanı da ziyan olmayanı da:)) "39 kilodan 58 kiloya nasıl çıkılır" isimli bir kitap yazabilecek bir insan olarak (hem de doğum yapmadan:))) şunu tavsiye edebilirim: Kendini pelte gibi hissetsen de, eski hiçbir kıyafetin olmasa da, dükkanlardan "rejim yapıcam bu kalça ve göbekten kurtulucam" yeminleri yaparak kendine uygun birşey alamadan kaçsan da, "artık kıyafetleri düzgün yapamıyorlar şekerim maaliyetten kazanmak içim kumaştan çalıyorlar yoksa ben normalim" diye kendini avutsanda, kocan sana bakıp "geniş geniş" gülse de BOŞVER YE GİTSİN BİZ BÖYLE DE GÜZELİZ:))

Annelerin en tatlısına ve babaların en muhteşemine Tılsım ve diğerleri ile uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum...

Bu arada anlatacaklarım daha bitmedi zaman zaman konu ilerledikçe beni ve yorumlarımı bu adreste tekrar göreceksiniz:))

Sevgiyle kalın.
Esma ÜÇIŞIK AKKAYA

 

Yorum Gönder

<< Home